31 Temmuz 2008 Perşembe

Planetarium


İlgimi çekmeyi başaran bu garip cihaz bir planetarium. Yani gökyüzünün o anki durumunu,yıldızların o anki konumunu bir projektör sistemi sayesinde odanızın duvarlarına yansıtıyor.Ve artık yatağınıza yatıp tavana baktığınızda yıldızları göreyim diye tavanınıza fosforlu yıldızlar yapıştırmak zorunda kalmayacaksınız. Hoş onlar da güzel duruyor ama siz nereye koyarsanız orada duruyorlar. Planetarium’daki gibi gerçek konumlarına göre yer değiştirmiyorlar. National geographic imzası taşıyan bu planetariumu sabah gazetesi bir kampanya ile 59 kupona vermiş. Ve ben nasıl olduysa kaçırdım.Umarım daha sonra piyasadan bulabilirim. Hem eğlendirici hem öğretici gözüküyor. İnternette okuduğum yorumlara göre bu cihazı basit bulanlar var ama daha gelişmiş ve kalitelisini piyasada bulabilmiş olan da yok. Artık yıldızlar elinizi uzattığınızda dokunabileceğiniz kadar yakınınızda olacaklar.

Björk İstanbul’a Geliyor!



Tüm dünyada albümü 15 milyondan fazla satan ve aynı zamanda bir çevreci olan Björk,konser vermek üzere 3 Ağustosta Kuruçeşme Arena’da olacak. Neyse 3 Ağustos olmadan haberi yazmaya başlayabildim.



11 yaşında piyano çalmaya başlayan Björk daha o yaşta ilk albüm teklifini almış.



Eserlerinde pop,alternative rock,jazz,electronica,folk ve klasik müziği birlikte kullanan sanatçı 12 kez Grammy ve oscar’a aday gösterilmiş.



Bir hayranının Björk ile yaptığı röportaja buradan ulaşabilirsiniz.



Sarhoş Olmayan Sıçan



Frank Wiens,malezya’da bir palmiye türünün,yapraklarındaki maya mantarları sayesinde biradaki yada bir elma şarabındakine neredeyse eşit olan miktarda (%3.8) alkol üretebildiğini tespit etti. Bu ağaçtan beslenmek için en çok zaman harcayan hayvan ise “Ptilocercus lowii” türü bir sivri sıçan. Bu küçük hayvanın üç günde 9 bardak biraya eşdeğer alkolü içtiği görüldü. Bilim adamları bu hayvanın tüyünden bir örneği kullanarak kanındaki alkol miktarını tespit etti. Bu küçük hayvanın kanındaki alkol oranı şaşırtıcı biçimde aşırı alkol tüketen bir insanın kanındakinden 30 kat fazlaydı. Şimdi bilim adamları 55 milyon yıldan uzun süredir dünyada var olan bu uzun kuyruklu omurgalının bu düzeyde alkolü zarar görmeden nasıl kullanabildiğini araştırıyor. Yani bu sıçan,şişede balık oluyor ama sarhoş olmuyor. Doğa bilmediğimiz ne kadar çok mucizeyi barındırıyor böyle.

29 Temmuz 2008 Salı

Karakovan Balı



Karakovan balı Anadolu’da yüzyıllardır geleneksel yollarla üretiliyor. Karakovan balının üretiminde arılara ya da kovanlara herhangi bir müdahale yapılmıyor. Bu özel bal altı ay boyunca ışık almayan ve tüm malzemeleri doğadan elde edilen kovanlarda üretiliyor. Karakovan balının sağlık açısından da çok önemli faydaları bulunuyor. Yöre halkı balı mide ve bağırsak hastalıkları, romatizma, soğuk algınlığı, ağrılar, sarılık ve yanık gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanıyor. Ayrıca enerji veren, direnci arttıran bu geleneksel lezzet strese karşı da en iyi ilaçlardan biri olarak görülüyor. Karakovan balı ile ilgili detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.



28 Temmuz 2008 Pazartesi

Deniz Kirliliği ve İklim Değişikliği



Deniz kirliliği deniz ekosistemine zarar veriyor. Balıkçılık da dahil tüm deniz faaliyetlerini olumuz etkiliyor. Deniz kirliliğinin yanında hızlı yapılaşma, aşırı avcılık, atıkların denize boşaltılması ve iklim değişikliği de deniz yaşamını olumsuz etkiliyor.



Denizdeki biyolojik hayatın kalitesi ve sürekliliği, sudaki oksijene ve suyun ısısına bağlı. Küresel ısınma ve deniz kirliliği doğal hayatın dengesini bozuyor. Örneğin Akdeniz foklarının doğumu artık üç ay gecikmeli gerçekleşiyor. Dünyada 34 tür arasında yer alan Akdeniz foklarının sayısı 500 kadar. Aslında buraya 5000 yazmak isterdim ama ne yazık ki 500 kadarlar. Mersin, Antalya, Doğu Akdeniz ve Türkiye ile Kıbrıs arasında görülen fokların sayıları koruma çalışmalarıyla arttırılmaya çalışılıyor.
Fokların neslinin tükenmemesi ve çoğalmaları için de balıkçıları avlanırken azami ölçüde dikkatli ve duyarlı olmaya davet ediyorum. Bu dünya bizim. Ancak sadece sizin ya da insanların değil. Hepimizin. Hem insanların, hem hayvanların, hem bitkilerin.


Metallica Konseri



Bugüne kadar tüm dünyada 120 milyon albüm satan ünlü müzik grubu metallica dün akşam Ali Sami Yen Stadyumunda hayranlarıyla buluştu. Konsere sadece İstanbul’dan değil Türkiye’nin bir çok yerinden ve yurtdışından da katılımlar oldu. Türkiye’de üçüncü stadyum konserini veren metallica için 800 metrekarelik bir sahne kuruldu. Stad önünde saatlerce öncesinden kuyruğa girildi.Hatta bazıları geceden gelmişlerdi. Gerçi ben konsere gitmedim ama stadın ne kadar dolu olduğunu ve herkesin ne kadar heyecanlı olduğunu televizyondan izledim. Şahsen üniversite yıllarımda okula giderken minübüste hep metallica dinlerdim. Hatta boş dersin olduğu bir gün walkman’imin kulaklığını, tabi o zaman mp3 playerlar yok, anfinin mikrofonuna dayayıp bütün okula dinletmiştim. Sınıfın girişi bar girişi gibi olmuştu.Herkes kafasını sallıyordu.Özellikle ride the lightning en sevdiğim albümleriydi.Metallica’yı dinlerken insan daha güçlü olduğunu hissediyor. Sanki açılın ben geliyorum kazanacağım, başaracağım diyorsun. Dinleyenler beni daha iyi anlayacaktır. Dinlemeyenler ise ne hissettirdiğini ancak dinleyerek anlayabilirler.



Konserde program şu şekildeydi.

Metallica konser akış:
14.00 Kapı Açılış

14.00: DJ – Radyo Eksen DJ’leri
2 saat 45 dakika boyunca

17.00: THE SWORD
30 dakika

18.00: PENTAGRAM
45 dakika

19:15: DOWN
45 dakika

21.00: METALLICA




Bilet fiyatları ise şöyleydi.

1.Kategori: 350,00 YTL SAHNE ÖNÜ
2.Kategori: 150,00 YTL VIP
3.Kategori: 85,00 YTL SAHA İÇİ
4.Kategori: 90,00 YTL NUM./KAPALI TRB.
5.Kategori: 75,00 YTL NUM./KAPALI TRB.
6.Kategori: 50,00 YTL YENİ AÇIK TRB

Metallica’nın biyografisine buradan ulaşabilirsiniz.

27 Temmuz 2008 Pazar

İstiridye Kabuğu Tozu



Bugün haberleri dinlerken edindiğim ilginç bir bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum. Satın aldığımız meyve ve sebzelerin üzerinde aşırı kullanılmış çeşitli zirai ilaçların kalıntıları bulunuyor. Yiyeceklerimizi temizlemek için iyice yıkıyoruz ama bu yeterli olmuyor. Bir kiloluk paketler halinde satılan ve daha önce Amerika, Kanada ve Japonya’da kullanılmakta olan istiridye kabuğu tozu işte bu durumda bize yardımcı oluyor.Bir kase suyun içine bir ölçek koyuyoruz ve 5 dakika bekliyoruz ardından sebzelerimizi meyvelerimizi bir süre içinde bekletiyoruz. Böylece yiyeceklerimiz çeşitli bakterilerden, zirai ilaç kalıntılarından kurtuluyor ve rahatlıkla yiyebiliyoruz. Hatta yurt dışında göl vb. alanların temizlenmesinde istiridye kabuğu tozundan yararlanılıyormuş. Belki bizde bazı deniz,göl ve çaylarımızın temizlenmesinde istiriridye kabuğu tozundan yararlanabiliriz. Tabi öncelikle deniz, göl, çay ve derelerimizin kirlenmemesi için azami özen göstermeliyiz. Konu ile ilgili internette detaylı bilgiye ulaşamadım.Sanırım Türkiye’de piyasaya sürülen yeni bir ürün olmasından kaynaklanıyor.Bu arada yiyeceklerimizi temizlemek,dezenfekte etmek için kullanacağımız istiridye kabuğu tozunun kilosu 75 ytl imiş.

Kutup Işıkları





Çocuklar resim yaparken hayal güçleri sınır tanımıyor. Bazen bir ağacı mavi,güneşi yeşil, bulutları pembe çizebiliyorlar. Sizde hayal gücünüzü kullanarak gökyüzünü maviden başka bir renkte düşünebilirsiniz? Hatta kuzey ve güney kutup bölgelerine giderek gökyüzünü maviden başka renklerde görme şansını yakalayabilirsiniz. Ben daha şehir dışına bile çıkmadım, renklerin gökyüzündeki dansını izlemek için kutuplara nasıl gideyim diyor olabilirsiniz. Sizin için kutupları getiremem ama kutup ışıkları sayesinde rengarenk hale gelen gökyüzünün resimlerini sizinle paylaşabilirim.





Genelde kutup bölgelerinde görülen bu gece ışımalarının güneydekine “aurora australis”, kuzeydekine ise “aurora borealis” deniyor. Bu büyüleyici doğa olayına dünya ile ay arasındaki manyetik enerji patlamalarının neden olduğu tespit edildi. Kutup ışıklarının oluşma sebebiyle ilgili detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

26 Temmuz 2008 Cumartesi

Yaz Yağmurları ve Sonbahar



Yazın ortasında sonbaharı yaşatan yağmurları ve bulutları seviyorum. Bir yaz gecesi yatıp bir sonbahar sabahı uyanmayı seviyorum.



Güneşin kavurucu sıcağından bizi kurtaran serin esen rüzgarları seviyorum. Yağmur bulutları üzerinde toplandığında denizin rengini seviyorum.



Bu hava puslu, bu hava güçlü, bu hava derin, bu hava ciddi. Rüzgarlar meydan okurcasına çılgınca esiyor. Yağmur yeryüzüne iniyor.



Hayat vermek için çiçeklere, ağaçlara, hayvanlara, insanlara. Yazın ortasında böyle bir hava insanı yüzeysellikten ve yüzeyden daha derinlere götürüyor.



Düşündürüyor, mutlu ediyor,duygusallaştırıyor,insana kendini daha güçlü hissettiriyor. Bir veya iki gün. Sanki bize bir şeyler anlatmak istiyor.



Sonbaharda okullar açılmaya başladığı için sonbaharı hep yeni bir yılın başlangıcı gibi algılamışımdır. Sorunlulukların başlangıcı, başarının başlangıcı, rekabetin başlangıcı, ciddiyetin başlangıcı.



Eğlenceleriyle, gülüşmeleriyle, güneşiyle yaz orada kalır. Yağmurları, rüzgarları, rüzgarda savrulan yaprakları, hüzünleri ve sorumluluklarıyla sonbahar başlar.



Gerçi hava sürekli kapalı olunca insanın ruhu sıkılıyor. Ama genel olarak sonbaharı seviyorum. Birde bize yaz ortasında sonbaharı yaşatan yağmurları ve bulutları.

Bike Baran



Bike Baran’ı ilk defa bu akşam ege tv’de çok hoş bir sohbet programında dinledim. Program sunucuları ve konuklar çok doğaldılar. Sanki kameranın önünde değillermiş de kendi aralarında sohbet ediyorlarmış gibiydiler. Heyecanlıydılar.Esprili,eğlenceli bir programdı.



“Diyecek sözün mü var?” isimli program ege tv’de yayınlamaya yeni başlamış. Bundan sonra her Cuma 21.30’da ekrana gelecek programı Milliyet muhabiri Banu Şen, işadamı Akşit Ersoy, şovmen Arif Güven ve İzmirli model Duygu Akdeniz sunuyordu.



Bike Baran’ın sesi,kendine güveni,pozitifliği,tarzı,şarkıları,esprileri,zekası beni etkiledi gerçekten.O yüzden burada bahsetmek istedim. Konservatuar mezunu olan Bike Baran’ın yeni albümünde 10 parça bulunuyor.Pop&rock tarzında söyleyen bike şarkılarını kendi yazıyor ve besteliyormuş. Beni etkileyen özelliklerinin arasına yeteneğini de eklemeliyim o halde. Bike Baran’ın resmi sitesine buradan ulaşabilirsiniz.



Bu arada programın sonlarına doğru Akşit Ersoy izleyicilere sokak hayvanlarıyla ilgili çok önemli bir mesaj verdi. Herkes lütfen sokak hayvanları için kapısının önüne bir tas su ve artan yiyecekleri, imkanları varsa kedi yada köpek maması koysun dedi. Bu duyarlılığından dolayı kendisini ayrıca tebrik ediyorum. Tam da benim insanlara duyurmak istediğim mesajlardan biriydi. Bu dünya sadece bize ait değil. Sokak hayvanlarına yiyecek ve su vererek,sevgi göstererek onlara destek olmalıyız. Ayrıca hayvanların kısırlaştırılmalarına kesinlikle karşıyım. Bunu da eklemeden geçemezdim.

25 Temmuz 2008 Cuma

İnsanüstü Görme Yetisi



University of Washington’da geliştirilen bu lensler şimdilik sadece tavşanlar üzerinde denenmiş. Ve tavşanlarda 20 dakika boyunca herhangi bir yan etki gözlenmemiş. Nano teknoloji ile üretilen bu kontakt lenslerin geliştirildiğinde trafikte diğer araçların hız bilgisine ulaşmak için, internette sörf yapmak için ya da oyun sektöründe kullanılabileceğinden bahsediliyor. Göz kornea üzerindeki bir görüntüye nasıl odaklanacak bilmiyorum ama sanırım yakında bilimkurgu filmlerindeki gibi insanlar etrafımızda dolaşmaya başlayacak.

24 Temmuz 2008 Perşembe

Tuhaf Bitkiler

Bu kez yine bitkilerle ilgili olan, bulduğum ilginç bir videoyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Burada tuhaf bitkiler isimli bir video var. Yorumlara bakılırsa kimi bu bitkilerin gerçek olduğunu bunların bitkilerin doğal hareketleri olduğunu söylüyor,kimileri hızlı çekim yapıldığını,kimileri ise animasyon olduğunu. Siz ne düşünürsünüz bilmiyorum ama bence ne olursa olsun muhteşemler. Daha önce hiç görmediğiniz ya da hayal etmediğiniz tipte bitkileri görmek istiyorsanız bu videoyu izlemenizi öneririm. Bu bitkiler hareket ediyorlar.Bazıları sanki dans ediyormuş gibi gözüküyorlar,bazıları,göz kırparmış gibi,bazıları dil çıkarırmış gibi,bazıları ise el sallarmış gibi.Fonda da çok hoş bir müzik var.Umarım sizde benim kadar hoş bulursunuz.

Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi



Şimdi beni çok heyecanlandıran ve yeni keşfettiğim bir bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum. İstanbul’un Zeytinburnu ilçesinde bir tıbbi bitkiler bahçesi yer alıyor. Ve bu bahçe Türkiye’nin ilk tıbbi bitki bahçesi olma özelliğini taşıyor. 2005 yılında açılan bahçede ekili ve etiketli 450’yi aşkın bitki bulunuyor. Bu projeyi Zeytinburnu belediyesi ile Merkezefendi Geleneksel Tıp derneği birlikte hayata geçirmişler. Zeytinburnu’nda merkezefendi mahallesinde yer alan bahçe her gün ziyarete açık ve bu bahçede bir sera, bir herbarium yani kurutulmuş bitki koleksiyonu,bir tohum bankası,bir bitki laboratuarı ve bir bitki kurutma birimi yer alıyor.



Tıbbi bitkileri araştırmak, tanıtmak, üretmek ve korunup gelişmelerine yardımcı olmak projenin hedefleri arasında yer alıyor. Ayrıca Zeytinburnu tıbbi bitkiler bahçesinde,fitoterapi,bitkilerin ve beslenmenin kimyası,aromaterapi,masaj terapisi ve doğal vücut bakımı konusunda çeşitli seminerlere katılabilirsiniz.



Geliyoruz konunun beni en heyecanlandıran, sevindiren bölümüne. Bu bölüm, köşe bucak börtü böcek ekolojik yaz okulu. Bu yaz okulu programı yaklaşık 2 hafta sürüyor. Ve çocuklarınız burada bitkileri, doğayı daha yakından tanıma fırsatı buluyorlar. Program süresince doğa ile ilgili çeşitli belgeseller,filimler izliyorlar,çiçeklerin resimlerini çekiyorlar, sorumluluklarında olan kendi bitkilerini yetiştiriyorlar,bitkiler ile ilgili bir çok bilgi ediniyorlar,yaratıcılıklarını geliştiriyorlar.Hem eğleniyorlar,hem öğreniyorlar,hem de büyüyorlar. Benim bütün bir okul hayatına yaymak, uygulamak istediğim şeyi tıbbi bitkiler bahçesi bir program halinde,çocuğunuzun unutamayacağı ve gittiğinden daha mutlu olarak döneceği bir ekolojik yaz okulu programı halinde sunuyor. Çok güzel bir başlangıç bence.Çocuklar bizim yarınlarımız. Onların doğa sevgisiyle büyüyecek ve sonrasında dünyanın daha iyi bir yer olması için çalışacak bireyler olacaklarını düşünmek beni gerçekten heyecanlandırıyor ve sevindiriyor. Zeytinburnu belediyesini ve Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği’ni böyle başarılı, sevgi dolu bir projeye imza atmalarından dolayı kutluyorum.Umarım ülkemizin diğer şehir ve ilçelerinde de yeni tıbbi bitki bahçeleri açılır ve insanlığın faydası için çalışılmaya,insanlara doğa sevgisi aşılanmaya devam edilir.



Türkiye’nin Bitki Zenginliği



Ülkemiz 11.000 çeşit bitki ile Avrupa,Kuzey Afrika ve yakın doğu’nun en zengin bitki çeşitliliğine sahip. Doğal Hayatı Koruma Derneği de bu zenginliği tehdit edenlerle mücadele ediyor. Bu amaçla Türkiye’de Ergene havzası, Ömerli havzası,Uludağ,Çoruh vadisi,baba dağı,Lara kumulları,ahir dağı,Erciyes dağı ve çıldır gölü olmak üzere 9 adet pilot bölge seçildi. Doğal Hayatı Koruma Derneği, önemli bitki alanları ismini verdikleri bu bölgeleri korumak için tüm ilgilileri bir araya getirmeyi ve ortak çalışmalar yapmayı hedefliyorlar. Belirlenen bu 9 pilot bölgedeki bitki çeşitliliği hakkında detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz. Ülkemizin sahip olduğu zenginliklere, değerlere sahip çıkmalı onları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz.

23 Temmuz 2008 Çarşamba

Her Şey Dahil Bir Çiftlik Tatili



Şehir hayatından ve stresinden sıkıldıysanız ve hem yeşillikler içinde hem denize girebileceğiniz bir yerde doğayla iç içe bir tatil yapmak istiyorsanız Fethiye Yanıklar köyü tam aradığınız yer.



Fethiye Yanıklar köyünde pastoral vadi’de her şey dahil bir çiftlik tatili yapabilirsiniz. Üstelik 5 saat gönüllü olarak çiftlikte çalıştığınızda konaklama ücreti de ödemiyorsunuz.



Ancak gönüllü olarak çalışanlar da hallerinden son derece memnunlar .Bunu bir çalışma olarak değil tatilin bir parçası olarak görüyorlar.



Her şey doğal. Evler kerpiçten ya da ahşaptan tamamen doğal malzeme kullanılarak yapılmış.Yemeklerde kullanılan sebzeleri ,yiyeceğiniz meyveleri kendi elinizle bahçeden topluyorsunuz. Yumurtalar kümesten.



Odalarda televizyon klima yada saç kurutma makinesi yok. Böylece teknoloji olmadan da hayatta kalabileceğinizin ve eğlenebileceğinizin farkına varıyorsunuz.



Çocuklarınızın yaratıcılığı, iletişim becerileri, çevre bilinci gelişiyor. Yeni oyunlar keşfediyorlar, oyun dünyasının sadece bilgisayar oyunlarından ibaret olmadığının farkına varıyorlar. Bu güzel yer ile ilgili daha detaylı bilgilere sahip olmak için bu videoyu izleyebilirsiniz.