12 Ağustos 2008 Salı

Sabaha Karşı Kızılcık Marmelatı Yapmak



Son günlerde oldukça yoğun olmama rağmen araya beni dinlendirecek şeyleri sıkıştırabiliyorum. Örneğin geçen gün hayatımda ilk defa kızılcık marmelatı yaptım. Kızılcık marmelatını ilk defa annem yaptığında yemiştim. Kesinlikle tavsiye ederim. Bu tadı bir daha asla unutamayacaksınız.



Pembe ile kırmızı arası bir rengi var.Tadı hem buruk, biraz ekşi hem de tatlı. Son tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki fıstık ezmesinin üzerinde süper oluyor. Bu sefer kendi yaptığım kızılcık marmelatının tadına baktım. İlk önce yemek tarifleri kitabına baktım. Kızılcık marmelatı kısmında çilek reçeli yapımına bakın yazıyordu.Çilek reçelinin tarifine baktığımda da merak etmeyin kızılcık marmelatının tarifine bakın yazmıyordu. Tarife uygun olarak önce kızılcıkları haşladım tabi suda değil.Kaynayan suyun buharında. Bu arada bir not düşmek istiyorum.Ortasında süzgeç bulunan çift katlı tencerelerde kızılcığı haşlarken alt kısımdaki suyu içme suyundan koyun. Ben kızılcıklarla temas etmeyecek diye çeşme suyu koymuştum. Kızılcıklar buharda pişerken suları süzgeç kısmından damlayarak, kaynayan suya karışmış.Şimdi dedim bu içme suyu olsaydı içine biraz buz biraz şeker katarak çok güzel bir soğuk yaz içeçeği oluşturabilirdim.



O yüzden aklınızda bulunsun. Ben bir dahaki sefere bu kızılcıklı suyu da değerlendireceğim. Sonrasında erimek üzereymiş gibi gözüken kızılcıkları süzgeçten geçirdim. Çekirdekleri süzgecin üst kısmında, çekirdeğin etrafındaki etli kısımda süzgecin alt kısmında kaldı.



Tarifte 1 kg kızılcığa 750 gr şeker diyor. Şekeri tencereye boşalttım.Üstüne şekeri örtecek kadar içme suyu koydum.Kaynayıncaya kadar bekledim,beklerken karıştırdım ve ardından süzgeçten geçirdiğim kızılcıkları bu suya ekledim ve biraz daha karıştırıp kaynattım. Gece yarısı olmuştu. Tarifte demez mi kaynadıktan sonra ateşten alın 4 saat bekleyin ki kızılcıklar şekeri çeksin sonra biraz daha kaynatın ve kavanoza koyun. Aslında sabah hallederim diye düşünüyordum. Sonra baktım saat 3 olmuş sabaha hazır olsun bari bir saat daha bekleyeyim dedim. Sabahın dördünde ben kızılcık marmelatımı yapmaya devam etmek üzere elimde kaşıkla ocağın başındaydım. Tencereyi tekrar ateşe koydum ve karıştırmaya devam ettim. Kaynayıp koyulaşmaya başlayınca içine yarım limon sıktım ve tencereyi ateşten indirdim. Sonra marmelatı kavanoza koydum.



Soğuyunca kapağını kapatıp serin bir yerde saklayın diyordu kitap ama kapağı kapatmak için bir 4 saat daha bekleyemezdim. Bir elimde kapak bir elimde kavanoz sanki kızılcık marmelatını havada uçarken yakalamışımda kapağını kapatmazsam tekrar uçup gidecekmiş gibi kavanozun kapağını kapatıverdim. Sabah kahvaltısında muhteşem bir lezzet beni bekliyordu. Kızılcık marmelatım ve ben keyifli bir kahvaltının parçasıydık. Ama tadına bakmak için öyle fazla acele etmedim. Bekledim. O da kahvaltıdaki sırasını bekledi.Önce uzaktan şöyle bir seyrettim. O arada domates,peynir,zeytin,zeytinyağı,biber gibi rutin kahvaltıma devam ediyordum.Tatlı zamanı sıra kızılcık marmelatına geldi. İlk önce sade olarak tadına baktım güzeldi ama sanki şekeri biraz daha az koyabilirmişim. Bu arada ben yarım kilo kızılcık ve göz kararı şeker kullanmıştım. Ama ilk kez yaptığım bir marmelat olarak annemin yaptığı kadar güzel olduğunu söyleyebilirim. Size de tavsiye ederim.Ya yapı ya da annenize yaptırın.Hem sağlıklı hem enfes lezzette.

Hiç yorum yok: